Avrupa’da 18. ve 19. yüzyıllarda yaşanan makineleşme ve sanayinin güçlenmesi, iş gücünün ve makinelerin önemini arttırırken bilgisayar çağının hayatımıza girmesi ile bu güç yerini, veri ve teknolojinin gücüne bıraktı. Özel sermaye şirketleri tarafından son çeyrek yüzyılda ciddi anlamda değer kazanan, verinin işlenmesi ve verinin pazarlama amacıyla kullanması, artık her türlü verinin sermaye ve güç anlamına gelmesine sebep oldu.

Bu alanda temel olarak, Avrupa Konseyi bünyesinde kabul edilen 1981 tarih ve 108 sayılı “Kişisel Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme” imzalanmıştır ve ayrıca Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından 108 sayılı Sözleşmenin uygulanmasına yönelik usul ve esasları belirleyen toplam 13 tavsiye kararı çıkarılmıştır. Aynı şekilde Avrupa Birliği’nin 24 Ekim 1995 yılında yayımladığı 95/46/EC Direktifi çıkarılmıştır. 25 Mayıs 2018 tarihinden itibaren ise,  Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde yürürlüğe giren GDPR, Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde büyük kurum ve kuruluşlarda var olan kişisel verilerin yönetmelikte belirtilen kurallar çerçevesinde güvenliğini sağlamayı konu edinmektedir.

Türkiye’de de 6 Nisan 2016 tarihinde Resmî Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe giren “6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu” ile, kişilerin özel hayatları ve her türlü verilerini güvence altına almak için farklı önlemler uygulanmaya başlamıştır. Bu kanun, yıllardır veri toplama ve paylaşım konusunda hiçbir engel olmaması sebebiyle iş yapış şekillerini veri toplama, kaydetme ve paylaşma odaklı olarak belirleyen şirketlerin baştan sona değişikliğe gitmesine sebep olmuştur.

Özel bir uzmanlık alanı haline gelen Kişisel Verilerin Korunması Hukuku konusunda hukuki danışmanlık almak isterseniz lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Sohbete başla
Yardıma mı ihtiyacınız var?
Merhaba! Hukuki desteğe ihtiyacınız varsa hemen iletişime geçebilirsiniz.
%d blogcu bunu beğendi: